SINAV KAYGISI VE EBEVEYN TUTUMLARI
Değerli ebeveynler; evlatlarınızla aranızda çokça yıl ve deneyim farkı olduğunun bilincindesiniz. Aranızda yaşanan çatışmalarda çoğunlukla kuşak farklılıkları etkili oluyor. Evlatlarınız anlaşılmadığını düşünürken sizler de kendi değerleriniz çerçevesinde onları değerlendiriyor, kendi deneyimlerinizle onlara destek olmayı amaçlıyorsunuz.
Sizler birer yetişkin olarak yaşamınız boyunca pek çok sınava girmiş, pek çok mücadeleye katılmış, çoğu kez kazanmış, çoğu kez kaybetmiş olabilirsiniz... Evlatlarınız için hayatlarında karşı karşıya kalacakları pek çok mücadele alanından biri olan bu sınavlar sizin için küçük bir basamak anlamını da taşıyabilir. Özellikle kendi yaşamınızdan kesitler sunarak evlatlarınızı yönlendirme çabalarınızda dikkat etmeniz gereken nokta ise sizlerin vermekte olduğu bir sınav anlamı taşımaktadır…
Evlatlarınıza destek olmak amacıyla sizi kendi kuşağınız içerisinde güçlendiren cümleler bugün evlatlarınızda beklentilerinizin tam tersi etki yaratabilir... Örneğin babasıyla ya da annesiyle tartışmış ya da tartışmakta olan evladınıza kendi anne ve babanızın örneğini vermeniz, çocuğunuz için çoğu zaman anlaşılmadığını düşünmesine sebep olabilmektedir. Bunun nedeni verdiğiniz örnekteki öznelerin anlamının evladınız için aynı anlamı ifade etmiyor oluşudur... Sizin anne ve baba örneğiniz çocuğunuz için anneanne ya da dedesinin bir örneğidir.. Bundan dolayı özellikle sınav kaygısının yoğun bir biçimde yaşandığı, ortak mücadelenizin son kulvarında evladınızı motive etme amaçlı kullandığınız cümleleri dikkatle seçmekte yarar var. Sizin kuşağınız kendini arayan, toplumsal birliğin, varoluşun mücadelesini veren kuşak iken bugünün kuşağının tek mücadele alanı kendisidir. (Konu hakkında detaylı bilgiye Uluslararası CICMS Sempozyumunda sunmuş olduğumuz "Music and Media of the "GENERATION ME" Domesticated Protest Meaning" adlı bildiriden ulaşabilirsiniz.)
Kuşaklar arası farklılığı dikkate alarak evlatlarınızı güçlendirmek adına kendi döneminizden verdiğiniz
"Ben senin yerinde olsaydım, senin gibi imkanlarla okusaydım şimdiye profesör olurdum" ,
"Sen çalışmıyorsun, bana imkan verilseydi ben neler yapardım",
"Ekmek aslanın ağzında, bu son şansın",
"Bu sınav iyi geldi ama galiba sorular çok kolaydı, gerçek sınavda yaptıkların önemli."
vb. cümleler çocuğunuzda çok büyük oranda endişeye ve motivasyon kaybına sebebiyet vermektedir. Kız çocukları için "ya hocaya ya kocaya", oğlan çocukları için “okumazsan eve ekmek getiremezsin” vurguları ise sonrasında sizi de benzer noktada üzecek kayıplara sebebiyet verebilmektedir.
Bu bağlamda içinde bulundukları dönemin koşulları çerçevesinde sizin kadar deneyimli olmayan, sizin kadar güçlü olmayan evlatlarınıza, yaşadıklarının ne kadar zor olduğunu, yapmış ve yapmakta olduğu çalışmaları gördüğünüzü ve takdir ettiğinizi söylemeniz en etkili motivasyon ve iletişim biçimidir... Bugünün çocuklarına geçmişin öğretileri ile yaklaşırsak onları geleceklerinden uzaklaştırmış olacağımız için de sakin ve kontrollü olarak, empati yoluyla ilerleyerek, sınava ne kadar süre kalmış olursa olsun elinden geleni yaptığı sürece başarmasının önünde hiçbir engelin olmadığını vurgulayarak destek olabilirsiniz.
Evladınıza güvendiğinizi ve ona olan sevginizin başarılı olup olmamasıyla ölçülemeyeceğini anlatmanız da çok büyük önem taşımaktadır... Bu süreçte sizler evlatlarınızdan daha çok yorulmuş olabilirsiniz, sabrı önce evlatlarınıza sonra da sizlere diliyorum...
Uzm. Sosyolog Ece Nur Özay Söğütlüler
Rehber Öğretmen